Gelelim konusuna; Shin Jae Joon iki dünya arasında yolculuk yapabilen bir postacıdır. Ha Na ise; erkek arkadaşını kaybetmiş ve sürekli onun için mektuplar yazmaktadır. Ancak bu mektuplar alışılmışın dışındadır. Jae Joon bu nedenle Ha Na ile bağlantı kurar. Ancak Jae Joon'u herkes göremiyordur.
Filmin konusu dikkat çekici. Bana biraz City Of Angels filmini hatırlattı. Ancak daha farklı bir sentezi var. Başta, Jae Joon'nun melek mi, hayalet mi ne olduğu pek belli olmuyor. Kendisi iki dünya arasında sıkışıp kalmış. Ne tamamen buraya ait olabiliyor ne de oraya... Benim düşüncem ise: Böyle postacım olsun, 100 milyar borcum olsun....
İtiraf etmeliyim Jae Jeong'un oyunculuğu burada biraz gözüme battı benim. Duygusal anlarda kendini pek gösteremedi. Bu nedenle filmde verilmek istenen romantizme de gölge düştü. Protect The Boss'ta çok daha iyi bir iş çıkarmıştı. Kendini geliştirdiği kesin...
Başroldeki kızımızı ise başta hiç sevememiştim. Zoraki gülümsediği sahnelerde çok itici duruyordu. Ancak duygusal sahnelerde daha gerçekçi bir performans sergiledi. Filmin ilerleyen dakikalarında oyunculuğunu ortaya koydu diyebilirim.
Spoiler: Ben Jae'nin Ha Na ile tanışması için o kazayı geçirdiğini ve postacı yapıldığını düşünüyorum. Zaten hikayenin sonunda birbirlerini bulmalarının başka bir nedeni de olamazdı. Birlikte yaptıkları, insanları mutlu etme çabaları da çok saçmaydı. Ancak Ha Na'nın yardım aldığı, mucit adam çok ilginç bir karakterdi doğrusu. O tipte bir kişiyi Kore dizisinde, uzun soluklu olarak izlemeyi çok isterim.
Gelelim Peri'nin notuna: 10 üzerinden 6...
Tüm Asyanın yanında Kore ile de yakından ilgilendiğimden blogunuz çok hoşuma gitti.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Her zaman beklerim. :)
YanıtlaSilMerhaba, ben filmi beğendim açıkçası. Harika, unutulmaz demiyorum ama farklıdyı, güzeldi.. Hele postacı çook yakışıklıydı..
YanıtlaSilBu da benim yorumum buyrun :)
http://bendengecenkikayeler.blogspot.com/2012/06/cennetin-postacs-film.html