11 Ağustos 2012 Cumartesi

Uluslararası İlişkiler - Volume II



Anladığım kadarıyla Uluslararası İlişkiler'in birinci bölümü bayağı ilgi çekmiş. Türk Milleti olarak seviyoruz yabancıları ve onlarla ilişkileri... Hele ki Türkler ve ülkemiz hakkında pek bilgileri yoksa bazen sinirlensek de çok eğlendiğimiz aşikar... Bu posta uçaktan indiğim ilk dakikalarda başıma gelen bir olayla başlamak istedim. Daha sonra kurs muhabbetlerimle umarım iyi vakit geçirirsiniz. (İnanmıyorum kendime! Televizyondaki ucuz programlardaki spikerlere benzedi bu yazının başı. )

Uçaktan yeni inmiş, gümrüktü, kontroldü, 14 saatlik yolculuktu, yanınızdaki iki İtalyan yakışıklıydı derken canınız çıkmıştır. Derken İnformation Center'ı görünce aklınızda ampüller yanar. Ne alacaktım ben, bir şey soracaktım nidaları eşliğinde, biri doğal sarışın, diğeri çikolata iki iri Amerikalı teyzenin önüne gelinir ve advance ingilizce bir anda yerle bir olur.

Peri: I need a map. (Bir haritaya ihtiyacım var.)

Sarışın teyze benim o şaşkın halimden pek eğlenmiş olacak ki hemen atılır.

Sarışın Teyze: Really!!! (Gerçekten mi?)

Sonrasını zaten kahkalardan dolayı pek hatırlamıyorum.




Derste dünyanın son zamanlarda yaşadığı sorunlardan bahsedilmektedir. Güney Koreliler, Kuzey Kore'den dert yanar. Kimisi ülkesindeki işsizliği anlatır. Derken hoca mikrofonu bana uzatıp "How about Turkey?" der. Buraya kadar her şey normaldir. Ancak at misali bir Rus kızın araya parazit yapıp "Turkey is a small country. I think they don't have any serious problem." (Türkiye küçük bir ülke. Ciddi sorunları olduğunu sanmıyorum.) demesiyle zaten buraya geldiğinden beri kabaran milliyetçilik duygularım tavan yapar. Sınıftaki öğretmene, diğer öğrencilere rağmen bir an bile çekinmeden "Küçük mü? Bizim kadar sorunlu komşunuz var mı?" denir ve kız cevap veremez, bozulmuş şekilde önüne geri döner. Öğretmenin şaşkın bakışları arasında, ne kadar bu durumdan hoşlanmasam da Suriye'yle olan son zamanlardaki problemden bahsedilir. Bilin bakalım bu konudan kaç kişinin haberi vardır?



Bulunduğum okulda Arap öğrenciler çok fazla. O nedenle diğer ülkenin öğrencileri benim Müslüman olduğumu öğrenince Türkiye ve Arabistan'ı karşılaştırıp duruyor. "Türkiye'de nasıl giyiniyorsunuz?"dan tutun da "Alkol yasak mı?" diye soranı mı ararsın, yoksa "Erkekler kaç tane eş alabiliyor?" diyenini mi... Karşımda eğitimsiz insanlar olsa anlayacağım ama üniversite bitirmiş ya da hala eğitimi devam eden insanlardan bahsediyorum burada. Bir laf vardır. "Eğitim cehaleti alır ama eşeklik baki kalır." diye. Doğru vallahi... Hal böyle olunca benim de zamanla bu cahil insanlara karşı olan kızgınlığım yerini eğlenmeye bıraktı. En son bana evlilikle ilgili soru sorduklarında aldıkları cevap aynen şuydu. "Üç tane kocayla evlenebiliyorum. O nedenle şu anda araştırmalarım devam ediyor. " Varın gerisini siz düşünün.




Daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama Japonların birçoğu -en azından benim burada tanıştıklarımın hepsi- inançsız ya da herhangi bir dini kabul etmiyor. Bizim gibi ataerkil Müslüman olan bir toplum için bu anlaşılması zor bir durum. Çoğu Türk'e göre bir insanın mutlaka bir inancı ya da dini -Müslüman, Hristiyan ya da Budist fark etmez, Ateistlikten bahsetmiyorum- olmalı...  Aynı şeyi de onlar bizim için hissediyorlar. İnsan bu kadar kuralla nasıl yaşıyor diye düşünüyorlar sanırım. Gerçi kuralcı yapılarıyla tanınan Japonlardan bahsediyoruz. Aşağıda aldığım sorulardan bir kaçı var. (Bu arada sorular genel olarak Japonlar'dan gelse de birkaçı başka milletten insanlara aittir. Belirtmem gerkiyordu mecburen.)

"Neden domuz eti yemiyorsun?" (İşte ilk olarak milli sorumuz...)

"Domuz eti yemesen ama içinde karışımı olsa yine aynı şeklde o yemeği yemiyor musun?" (Ne fark ediyorsa...)

"Ramazanda bir ay boyunca hiçbir şey yeyip  içmiyormuşsunuz doğru mu? Nasıl dayanıyorsunuz?" (Burada sanırım bizi açlık grevi falan yapıyor sanıyorlar. )

"Nasıl dua ediyorsunuz? Elleriniz nasıl duruyor?"

"Sen pek içki falan içmiyorsun. Ama Arap arkadaşlar gündüz oruç tutup, akşam alkol alıyorlar normal mi?" (Ben şimdi buna nasıl bir cevap vereyim ki?)

"Neden bir ay boyunca böyle yemek yemeyip, bir şeyler içmiyorsunuz?" (Şu ara number one numara sorum bu...)

"Annen baban seni bu dine uyman için zorladı mı?" (Yani bu yaşıma gemişim zorlasalar ne işe yarayacak?)

"Öldüğünüzde neden gömülüyorsunuz? Yakılsanız daha iyi olmaz mı? Öldüğünüzde bedeniniz çürüyor çünkü. Kötü görünüyor." (Allah'ım toprağın kaç kat altında olacağım, güzel olsam neye yarar olmasam neye yarar.)

"Kiliseye ya da başka bir dinin kutsal mekanına girmen yasak mı?" (Pazar ayinine mi gideceğiz beraber ne yapacağız anlamadım ki?)

Bu şekilde o kadar çok soru alıyorum ki -eh gruptaki tek Türk ben olunca, hepsine ben maruz kalıyorum haliyle- aklıma gelenler şimdilik bunlar. Bir de nedense, anlamadığım bir şekilde aynı ortamda Araplar olsa da onlardan ziyade bu sorulara daha çok ben maruz kalıyorum. Hayır çok dini bütün bir insan olsam anlayacağım ama dışarıdan gören Türk olduğumu öğrense bile Müslüman olduğumu ben söyleyene kadar çözemiyor. Teorisi olan?




Neyse gelelim sonuncuya... Malumunuz Japonya, Türk turistlere 3 ay kadar vize uygulamıyor. Bunu anlattığım Japon arkadaşım "Madem öyle kesin gelmelisin." dedi. Ben de tepkisini ölçmek için "Evet, üç ay siz de kalacağım evi hazırla." demiş bulundum. Japonların kendine has şaşırma ifadesiyle bir an bana baktı ve benim gülmeye başlamamla ancak şaka olduğunu anlayabildi garibim. Şakası bir yana eğer Japonya'da ya da Kore'de beni tanımamazlıktan gelirseniz Facebook'ta sizi rezil ederim, resimleriniz üzerine "Never trust!" yazarım falan diyorum. Umarım ciddiye alıyorlardır.

9 yorum:

  1. soruların birçoğu çok saçma ve birçoğunun dışındakilerde sinir bozucu :P :D ama cidden sanki açık arar gibi sorular sormuşlar..

    "üç ay sizde kalacağım evi hazırla" lafına gerçekten inanması çok komik olmuş ahahaha :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Niyetleri ne bir anlasam? XD Bize saçma geliyor ama onlar için normal bir durum sanırım. Çünkü ülkemiz hakkında bilgileri yok. Sürekli bir "Neden?" sorusu alıyorum.

      Sil
  2. Türkler ve müslümanlar hakkında dünyanın hiçbir yerinde kimsenin bir halt bildiği yok. Ortamlarda 40 farklı ülkeden adam varken bütün soruların bize yöneltilmesinin sebebi bu sanırım XD Ben durumdan şikayetçi değildim, çünkü cevaplarıma inanıyorlardı. Ancak Amerikalıları bilemeyeceğim tabii.
    Rus kıza diyecek pek bir şey bulamıyorum. Rus işte... Ok Rusya gibi xxl bir ülkenin yanında small kalabiliriz ama kıstası buysa Çin'den başka hiçbir ülkenin ciddi problemi olmaması gerekir.
    Bizim gençlerimize cahil derler de, deneyimlediğim ve sana gelen sorulardan, yapılan yorumlardan da açıkça görüldüğü üzere bu ecnebiler daha fena oluyor. Biz cahil olabiliriz lakin bunlar düpedüz gerizekalı. Ülkenin %70'inden fazlasının üniversite mezunu olduğu Kore'de de aynı şekilde. Onlar da Asya haricinde dünyanın geri kalanından bihaberler. Saç baş yoldurur bu ecnebi cahillikleri yahu...
    Üç kocayla evlenebiliyorum demen hoşmuş XD Ben de arada öyle şakalar yapıyordum ama anlamıyorlar ki şaka olduğunu XD Her seferinde açıklamak zorunda kalıyordum eğlencesi kaçıyordu, bıraktım ben de...
    Bu yazı dizisinin devamını bekliyorum. Orada olduğun sürece malzeme bol bol çıkar nasılsa. Kore'yi Afrika'da, Kanada'yı Güney Amerika'da sanan bir ırktan bahsediyoruz neticede :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana bol bol malzeme çıkacağı kesin canımcım. Zira muhabbetlerimiz çok komedi oluyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Avrupalı olarak görülebilecek tek kişi bir ben bulunuyorum. O nedenle Türkler'i genelde Hristiyan falan sanıyorlarmış.

      Bir de anladığım kadarıyla beni ve muhabbetimi seviyorlar. Araplar gibi sadece ülkelerinde gerçek kimliklerine bürünen insanlar olarak görmüyorlar sanırım. O nedenle muhattap aldıkları kişi genelde ben oluyorum. Dahası bir şey istediğim zaman yapmadıklarını ya da olumsuz yaklaştıklarını görmedim hiç. Gerçi bunu nazik olmaya çalıştıklarından mı yapıyorlar yoksa gerçekten sevdikleri için mi bilemiyorum. :D Gerçi bana bir şey sordukları zaman lafı dolandırmıyorum. Direk ne düşünüyorsam onu söylüyorum. Ne hissedersem ondan bahsediyorum. Bakınız Rus kız örneği...

      Bir Japon arkadaşım "Sen çok ilginç birisin." demişti. Konunun üzerine ben de "Çünkü hoşlanmadığım insanların hakkımda ne düşündüklerini umursamıyorum. Sadece sevdiklerimle eğlenmek için zaman harcıyorum." demiştim. Japon olduğu için cevabımı çok enteresan bulmuş olmalı... :D

      Yazının devamı benim elemanlara bağlı. Onlar üretsin ben buradayım.

      Sil
    2. Koreliler diyor ki japonlar dusuncelerini asla yuzune soylemez arkandan dedikodu yaparlar. Benim icin sikinti yok. Arkamdan konusuldugunu duymadigim surece rahatim kkk.
      Amerikalilar salak malaklar ama avrupali kibiri yok adamlarda. Irkci degiller. Ulkeler ve milletler hakkinda saka yapmayi seviyorlar ama bu ankarada corumlularla dalga gecilmesi gibi bisi. Kotu niyetli degiller dusunceleri de cabuk degisiyor. O yuzden amerikalilari avrupalilara tercih ederim hic dusunmeden.
      Ayrica dunyanin sorunlu bolgelerine o kadar uzak ki adamlar ben amerikali olsam ben de bilmezdim
      Diye dusunuyorum.
      Muslumanlikla ilgili sorulari araplar yerine turklere sormayi tercih etmeleri arap ahalisinin canini fena sikiyor hahehhehe benimse cok hosuma gidiyor.

      Sil
    3. şu rusya'nın bizi small size görmesi olayını duyunca dayanamadım: bizim çinli bir arkadaş da izlandalı arkadaşa (izlanda'nın nüfusunun 300bin olduğunu duyunca) "ovv, o zaman sizin ülkede herkes birbirini tanıyordur!" demişti! :D :D düşününce çocuğun bakış açısına hak vermemek elde değil :D :D

      Sil
    4. @guzzicim valla benim de pek umurumda değil. Geçen japon çocuğun tekini kızdırmak için bir laf söyledim ama maşallah hoşuna gitmiş. Ben de vazgeçtim. Anlamıyorum bunları vesselam.

      @hikaru evet milyar yahu nüfusları. Adamlar da ne yapsın öyle görünüyor demek ki gözlerine. :D

      Sil
  3. guzzinin blogundan senin bloguna zıpladım
    çok da iyi yapmışım burda da eğlenceli konular varmış
    koreliler nedense bana soru sorma konusunda fazla cüretkar gibi görünüyor
    çok fazla koreli ile konuşma şansım olmadı ama hepsinde konu şaaak diye başörtüsüne ve dine geldi
    ama bunu o kadar şeker yapıyorlar ki kızamıyorsun evet bu konuda cahiller ama bir yandan meraklılar da öğrenmek de istiyorlar
    neyse kısacası takipteyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam soğuk nevale... h zaten amacımızda eğlence bir anlamda... Yalnız bu örnekde koreli yoktu yav. Japon onlar japon. XD Neyse koreliler de az buçuk öyle çünkü bir şey bilmiyorlar...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...