17 Kasım 2010 Çarşamba

Eziğim! Eziksin! Ezik!

Kötü kokulu tabutlarından çıkıp etrafımızı sardıkları şu günlerde  vampirlere karşı ilgi duymayan kimse yoktur diye düşünüyorum. Özellikle vampir kitapları etrafımızı kuşatmış durumda ve her gün bu furyaya yenileri ekleniyor.  Ancak dikkat çeken bir özellik varsa o da nedense tüm vampir kitaplarındaki vampirlerden daha çok bayan karakterlerin ortak özellikler taşımaları. Zavallı genç kız ya da kadın ve onu kurtarmaya gelen vampir sevgilisi… Eskiden çizgi romanları süsleyen Süpermen, Batman, Hulk gibi güçlü kahramanların yerini bugün Edward, Jean-Claude, Bill almış gibi görünüyor.

Okuduğum serilerden küçük bir derleme yapacak olursam:
 

Anita Blake - Anita Blake Serisi

Sanırım okuduğum kitaplar içerisinde en güçlü kadın karakter tahtına Anita’yı koyabilirim. Sürekli çalışması, erkeklerden aşağıya kalmayan fiziksel yapısı ve elbette ki inatçılığı onun benim gözümde çok ayrı bir yere oturttu. Ancak onun dünyası bizimkinden farklı… Canavarlar çok daha güçlü ki Resident Evil’deki Milla Jovavich bile halt etmiş. Ama gelin görün ki o da bir kadın ve kendine göre hem duygusal hem de fiziksel ihtiyaçları var. Gece mavisi gözlü baş vampir Jean-Claude’de burada devreye giriyor. 

Bu kadar anlattım güçlü diye ama Anita’nın geçmişi de acılarla dolu… Annesini trafik kazasında kaybetmiş ve babası yeniden evlenmiş. Üstelik ailedeki tek esmer kişi Anita ve sık sık kendisini “Aile fotoğrafındaki bir leke gibi” görüyor. Ufak tefek yapısıyla da bunu destekliyor.
 

Bella Swan – Twilight Serisi

 Vampir çılgınlığında en büyük desteği veren eminim ki bu seridir. Özellikle küçük yaştaki okuyucunun büyük ilgisini çekse de sinema dünyası bu seriyi kullandığı için daha da popüler hale geldi. Bella Swan da tıpkı Anita gibi ufak tefek bir yapıya sahip ancak çok daha narin. Sakar mı sakar ve her bela onu buluyor Tabi kurtarıcısı Edward’ın gelip onu bulması da fazla uzun sürmüyor. Elbette kasaba faktörünü unutmamak gerek.

Bella da her ne hikmetse dağılmış bir ailenin tek çocuğu… Annesi babasını terk etmiş ve yeniden evlenmiş. Bella da tabi babasının başına kalmış. Hiç arkadaşı olmaması da ayrı bir hikaye. Kendini vampirlerin oyuncağı gibi görmek yanlış olmaz. 
 

Sookie Steakhouse -  Bir Güneyli Vampir Serisi

Sookie’yi birçok okur Anita Blake Serisinin eğlenceli bir uyarlaması olarak görse de bence ikisi arasında öyle pek bir bağlantı yok. Vampirler, şekil değiştiriciler burada da mevcut. Ancak Sookie güzel bir kız. Sarışın ve vücut hatları da olması gerektiği gib… Tek kusuru düşünceleri okuyabilmesi… Bu da zaten onun Bill’e yaklaşmasındaki en önemli etken…

Sookie de diğerleri gibi anne babasını küçük yaşta kaybetmiş. Abisiyle birlikte büyükannesinin evine yaşıyor. Onu da bir süre sonra kaybedince tek başına kalakalıyor. 
 

Zoey Kızılkuş – Gece Evi Serisi


Benim deyiyimle Harry Potter’ın vampir versiyonu olan kitabın serisini henüz bitirmedim ama çaylak Zoey de diğer karakterlerden aşağı kalmaz. O da Sookie gibi güzel bir kız. Bir kızılderelinin taşıması gereken her özelliğe sahip. Bu nedenle Eric ve diğerlerinin ilgisini üzerinde hemen hissediyor.

Zoey de babasını kaybetmiş ve annesi yeniden evlendiğinde kendini üvey babasının baskısı altında bulmuş. Tabi Gece Evi ona kapılarını açana kadar… Ona her zman destek olan tek kişi ise büyükannesi…

 

Betsy Taylor – Ölümsüz Serisi

Okuduğum kitaplardan tek farkı komedi tarzında yazılmış olması sanırım. Baş karakter Betsy diğer kahramanlardan biraz farklı… O eski bir model ve sekreterlik yapmış. Bu yüzden güzelliğinden endişe edilmemeli. Vampir Eric de onun cazibesine hemen kapılıyor.

Betsy’nin ailesi de diğerl gibi dağılmış. Babası yeniden evlenmiş ve Betsy üvey annesinden nefret ediyor. Annesi ise vampir olduktan sonra hep onun yanında…

Uzun lafın kısası eskiden süslenip püslenip prenslerini bulmak için balolara giden külkedileri artık küçük kasabalarda arabalı vampirleri bulmaya uğraşan genç zavallılara dönüşmüş. Vampir serilerinin bu kadar tutmasının nedeni ise her kadının yanında aslında güçlü bir erkek imajının istenmesi… İnsan bence hayatında mutlaka bir zaman diliminde zorluklarla karşılaşmıştır. Her zorlukla karşılaşıldığında vampirlere koşacaksak halimiz harap…  .   

6 yorum:

  1. "Vampir vampir vampir!" diyorsun hah? :D
    Twilight dışında hangisini okumamı öneriyorsun?

    YanıtlaSil
  2. Hmm... Anita Blake şiddet ve cinsellik içeriyor. Aslında bütün ampir kitapları öyle ama az hafif olarak Gece Evi Serisini önerebilirim.

    YanıtlaSil
  3. okuma böyle şeyler. Vaktine yazık :D

    YanıtlaSil
  4. Demi.. vampirler neymiş.. :D
    Dan Brown okuyacağım zaten ben daha.. :D

    YanıtlaSil
  5. Ben vampir kitaplarını okumayı hiç sevmezdim ama vampir akademisi ve gece avcısı serisi bu konudaki duvarlarımı yıkmayı başardı. Anlattığın kitaplardaki karakterlerin aksine bu serilerde kadın karakterler çok güçlü. Bunun dışında vampir kitapları okumaya devam eder miyim bilmiyorum, çünkü daha serileri bile bitirebilmiş değilim :P

    Keyifli bir yazıydı, ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...