1 Aralık 2010 Çarşamba

Spartacus | Aşk, Şiddet, Cinsellik...

Bir süre önce Spartacus adlı diziyi izlediğimden bahsetmiştim. Bitireli birkaç hafta oldu ancak kafamı toparlayıp bu yazıyı yazmam biraz zaman aldı. Özür dilerim.

Önce CNBC’den takip ettiğim dizinin beş bölümden sonrasını internetten indirip izledim. İlk gözüme çarpan kanalın çok sansür uyguladığı oldu. Dizi hakkında nette dolanan onca yazının da doğru olduğu ortaya çıkmış oldu bu sebeple.

Şiddet sahneleri için de aynı şey geçerli. Çok kanlı, dönemini yansıtan bir dizi olduğu özellikle aşikâr… Gay, lezbiyen ya da çoklu ilişkilere de yer vermiş dizi. Bu nedenle kanalın da neden sansür uyguladığı apaçık ortada… Yoksa RTÜK’le kim uğraşmak ister ki?

Gelelim karakterlere bakış açıma… Çift olarak değerlendirme yapmak daha yerinde olur.



Spartacus bizim Malkoçoğlu gibi bir şey ya da Tarkan mı demeliyim. Ancak o her şeyi vatanı uğruna değil de sevdiği kadın için gerçekleştiriyor. Yanlış anlaşılmasın elbette böyle bir erkeği herkes ister. Eşinden pek söz etmeyeceğim. Zira dizinin sonunu göremedi ama rüyalarında bile erkeğini yalnız bırakmamıştı ki ikilinin neden birbirlerini bu kadar tutkuyla sevdiklerini açıkladı.



Benim dikkatimi en çok çeken çift tabi ki Crixus-Naevia’ydı. Capua Şampiyonu, Lucretia’nın sevdiği adamın bir köle kıza tutulması beklenmedik bir şey elbette ama onların aşkını bu kadar güzel yapan imkânsızlıklara rağmen yürütmeye çalışmalarıydı. Özellikle Crixus’un “Sen benim kalbimsin. Bir daha atmayacağından asla şüphe etmeyeceğim. ” sözleri benim bittiğim andır. Gerçi ikinci sezonu izlemeden sonlarının ne olacağını bilemiyoruz ama ilk sezona göre ayrılık uzun süreceğe benziyor.



Elbette ki en kurnaz ve göz alıcı çift Batiatus-Lucretia… Karakter olarak birbirini tamamlayan çift olarak da çok ön plandaydılar. Başta Batiatus’ın bu kadar iyi olması zaten mide bulandıracak cinstendi ki kokusu çabuk çıktı. Lucretia’nın kurnazlığı, Batiatus’ın zekâsı herkesi kendine hayran bıraktı. Lucretia’nın yasak ilişkisini gizleyebileceğini düşünmesi ona yakışmadı.  Özellikle Batiatus’ın Crixus kırbaçlanırken Lucretia’ya söylediği “Beni aptal yerine koyman bile başlı başına bir hata…” sözü her şeyi açıklar nitelikte.  

 10 üzerinden 8... Neden mi? Tarihi bir dizi olduğu ve aşık çiftleri için...

2 yorum:

  1. ilk başta izlediğimde bi "noliiy yaa" demiştim, cinsellik ve şiddet dozu çok fazla gelmişti bi an bünyeme ama sonra mübtelası oldum...
    bu dizide beni çok etkileyen aşk "crixus & naevia" idi..spartcus'da çok uğraş verdi belki ama ben onların aşkından daha çok etkilendim ve zaten "spartacus gods of arena" ile crixus daha bi yerleşti gönlümdeki tahtına :)
    bu arada diziyi ilk izlediğimde diyorum "bu Lucretia'yı gözüm bi yerden mıncırıyor ama " , meğer çocukluğumun yahşi güzeli zeyna imiş kendileri...:)
    *son sözüm Erin Cummings'e : siz gerçek misiniz?

    YanıtlaSil
  2. Pornoya çok yakın sahneler olduğu apaçık... Ancak insan konuya odaklandığı zaman aslında dizide bunların işlenmesi gerektiğini anlıyor.

    Erin Hanım'ı ben de çok sevmiştim ama ömrü kısa oldu. Zaten nerede iyi var öldürüyorlar...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...