17 Ekim 2011 Pazartesi

Personal Taste: Ev Arkadaşınız Gay İse...


Personal Taste uzun zamandır listemde olan bir diziydi. Konu olarak bana çok cazip gelse de başrolde oynayan Lee Min Ho'yla aram pek iyi olmadığı için sürekli erteliyordum. Lee Min Ho'yla alıp veremediğim bir şey yok ama Boys Over Flowers'ta dörtlü içinde en sevmediğim oydu. Gıcık kaptım sanırım.

Gelelim dizinin konusuna; Park Gae İn, aşk hayatı pek de parlak olmayan, üstelik sıradan her kızın becerebildiği işleri bile yapamayan -bakınız temizlik, yemek yapmak v.s.- mobilya tasarımcısı bir kızdır. Jeon Jin Ho ise tam tersine bir erkeğe göre oldukça hamarat, üstelik kadınların dilinden çok iyi anlayan ama bunun dışında soğuk nevale kılıklı bir mimardır. Jin Ho, bir tasarımı nedeniyle Park Gae İn'in evinde yaşamak zorunda kalınca erkek kimliğini gizleyerek gay olduğunu söyler ve olaylar gelişir.

Dizinin konusu bir zamanlar Berna Laçin'in oynadığı Evdeki Yabancı adlı yapıma benziyor. Güney Kore de genel aile yapısı bakımından Türkiye'ye çok benziyor. O ülkede de beraber yaşayan çiftlere çok ılımlı yaklaşıldığı söylenemez. Bu nedenle dizide yaşanan bazı olaylar, gelen tepkiler size de çok yakın gelebilir.

İlk olarak belirtmem gerekir ki ilk birkaç bölümde çok sıkıldım. Komedi tarzında bir dizi olarak lanse edilse de dram başlarda daha çok yer alıyordu. Bir ara kapatmayı bile düşündüm ancak bu kadar beğenildiğine göre izleyenlerin bir bildikleri vardır diye geçirdim içimden. Nitekim sonraki bölümlerde beni hayal kırıklığına uğratmadı.


Buna rağmen komedi sahneler yok muydu? Elbette vardı. Özellikle yukarıdaki resimdeki sahne ilk bölümdeydi ve izlediğim zaman bilgisayarın karşısında gülmeden duramamıştım.
Dizide neler var? Bir kere başroldeki kızımız çok tatlı... Yemek yemeyi, arkadaşlarıyla eğlenmeyi çok seviyor. Mimikleri, verdiği tepkiler çok şeker... Coffee Prince'deki erkek kızımız benim favorimse, bu kız da ikinci sırada artık ya da Protect The Boss'takinden sonra üçüncü...

Park Gae İn, kendi deyimiyle hiçbir şeyi beceremeyen bir insan... İşinde dibe vurmuş, erkek arkadaşı onu aldatmış, en yakın arkadaşı ona kazık atmış. Üstelik etrafındaki her şeyden bihaber... Öyle ki sevgilisinin, en yakın arkadaşıyla evlenmek üzere olduğunun bile farkında değil. Dahası borç batağında... Buna rağmen mide bulandırıcı bir iyimserliği var. Bazen izlerken delirebilirsiniz. O yüzden uyarmadı demeyin.

Bir bayan olarak eleştireceğim diğer hususta giyim tarzı... Tamam, benim de eşofmanla alışverişe gittiğim çok olmuştur ama onu bile giymenin bir adabı, erkanı var. Böyle bir zevksizlik abidesi de görülmemiştir herhalde... Göz zevkimi bozdu dizi boyunca.

Bunun dışında sevdiğim diğer bir özelliği de mobilya tasarımcısı olmasıydı. Şu an aynı sektörde olduğumuz için kendimi ona çok yakın hissettim. Benim bildiğim mobilya yapan insanlar hep ellerinde keser, testere olan iri kıyım adamlar... Bu narin yapılı hatunu biraz garipsedim başta. Ancak ağaçlardan, modellerden falan bahsederken sanki ben de oradaymışım gibi hissettim.

Gelelim erkek karakterimize... Öncelikle karaktere hayat veren Lee Min Ho'dan bahsetmek istiyorum. Ben bu adamı sevmiyorum arkadaş. Ne yapayım? İçim ısınmıyor. Burada canlandırdığı karakter de ne kadar düzgün, hayran olunacak biri olsa da sevemedim gitti bir türlü. Nerede bir soğuk nevale tipler var, buna bulup veriyorlar anlamadım ki.

Jin Ho, borç batağında bir mimarlık ofisine sahip ve sırf şirketi için Park Gae İn'in evinde kalmaya razı oluyor. Ancak başta öyle uyuzlukları var ki ilk iki bölümde deli oldum. İzleyen herkeste büyük ihtimalle benim gibi düşünmüştür. Bu kadar kaba bir insan olabilir mi? 

Dahası kızımız için bahsettiğim durum bu bey için de geçerli... O pantolonlarda neydi öyle? Kaprilerden soğuttun beni dizi boyunca. Ayrıca yanından ayırmadığı o çanta da bayan işiydi. Aksini iddia etmesin kimse...


Başrollerin dışında diziye renk katmak için iki tane de yan karakterimiz bulunuyor. Biri Gae İn'in sevgilisi Chung Ryul, diğeri ise Kim İn Ne... Bunlar o kadar sinsi insanlar ki izlerken ikisini de boğmak isteyebilirsiniz. Üstelik çok iyi de iş çevirebiliyorlar. Buna kendi evlilikleri de dahil... Ancak kazma kuyumu, kazarlar kuyunu hesabı işleri pek yolunda gitmiyor. Buna rağmen bu ikisi ne kadar kötü olsalar da, karizma tam yerindeydi dizi boyunca. Giyimlerinden, konuşmalarına, mimiklerine örnek gösterilecek karakterlerdi. Yiğidi öldür hakkını yeme şimdi...

Bunların dışında benim favorim ise Gae İn'in yakın arkadaşı; Yong Raa... Her insan böyle bir arkadaş ister. Deli dolu, maceracı, üstelik çok korumacı... Jin Ho'nun evde kalmasını o destekliyor zaten. Ancak yeri geldiğinde de Kim İn Ne'ye tokat atacak kadar da cesur.

Jin Ho'nun arkadaşıyla olan diyalogları ise süperdi. Abla, abla diye peşinden koşarken gülümsemenizi tutamayacaksınız. Kendisinin bir düşüncesi de; "Gay arkadaş fantastiktir." Nokta...

Gerçekten öyle midir? Gay bir arkadaş, sizinle alışverişe çıkar, erkekler konusunda çekinmeden konuşur, size tavsiyeler verir, hatta ve hatta size iç çamaşırı seçmenizde bile yardımcı olur. Yanında makyaj yaptığınızda sıkılmaz. Dahası yardımcı bile olur. Bu ve buna benzer mevzularda geçiyor dizide.

Diğer bir favorim ise Müdür Choi Don idi. Kendisini hem çok sevdim hem de çok üzüldüm. Mutluluğu hak eden başlıca karakterdi bence. Ancak espri anlayışı sıfırdı. Eh, o kadar kusur kadı kızında da olur.

Klişe bir şekilde başlasa da izlenebilir bir dizi Personal Taste... Tam bir kız dizisi de diyebiliriz. Zira bir sürü erkek konuyu pek sevmeyebilir. Neden acaba? Dahası çekim teknikleri, hanok denen geleneksel Kore evlerinin de dizide yer alması, sonunda güzel bir şekilde diziyi bağlamaları hoşuma gitti. Kore dizilerinde hep sonunda batırırlar. Ya 3-5 yıl bekleme süresi vardır ya da gereksiz bir şekilde dizi 3-4 bölüm uzatılır. Dizide bu ikisi de yoktu.

Gelelim son olarak Peri'nin notuna: 10 üzerinden 7...

1 yorum:

  1. Çok tatlı bir diziydi. Ben de dün bitirdimm..
    Dizideki Jeon Jin Ho çantaları gerçekten de kız çanatsı gibiydi. Ama pantolonların kısalığı Kore'de modaymış. Zira Han Chang Ryul da, arkadaşı Sang Joon da hep kısa pantolonla geziyorlardı. Büyükler normal takım elbise ve pantolan giyiyorlardı sadece. Demek gençler bu italyan paça pantolonları kullanıyorlar. Paçaları geçtik, o tasarım ceketler, tarz badiler çok şık değilmiydi ama, neyse pardon sen Lee min Ho'yu sevmiyorsun :)
    Dizide kıyafetlerine hayran olduğum diğer kişi de Kim inn He'ydi. Kadının giydiği kıyafetlerin her birine bayıldımm. Fizik de süper olunca tabi, yüzü de çokn tatlıydı gerçi ama kesin estetiklidir :)
    Özetle dizi eğlenceli bir diziydi bana göre.
    Benim blgoumdaki yorumumu okumak isterseniz beklerim :)

    http://bendengecenkikayeler.blogspot.com/2012/09/kore-dizisi-personal-taste.html

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...