30 Eylül 2011 Cuma
Perfume: The Story of a Murderer
Uzun zamandır, hatta birkaç sene de diyebilirim, listemde olan bir filmdi. Özellikle Alan Rickman'ın da kadroda olduğunu görünce özel olarak seçmiştim. Dün akşam oturup izleme fırsatı buldum.
Önce konusu: Grenouille, kokulara karşı inanılmaz bir duyarlılığı olan ama bunun haricinde hiçbir duyusunun gelişmemiş olduğu çok ilginç bir adamdır. İstediği kokuları elde edebilmek için her türlü çılgınlığı yapmaya hazırdır; cinayet işlemek de dahil...
Az da olsa koku salan herşeyin ve herkesin kokusunu alabilen bu sıradışı ve dahi karakter, bir gün kendi kokusunun olmadığını anladığında hayatının tüm anlamını yitirir. Bu 'hayati' önemdeki eksikliğini giderebilmenin tek yolunun, kendisine insanmış izlenimi verebilecek kokular üretip sürmesi olduğunu düşünür. İnsan kokuları yaratabilmek için de insanlara ihtiyacı vardır. Divxplanet
Film, 18. yüzyılda geçiyor ve tarihi bir dokusu da olduğu için dikkatimi çekmişti açıkçası. Dönemin yaşamını, kıyafetlerini, koşullarını yansıtan filmleri zaten çok seviyorum. Kadınların vazgeçilmezi parfüm de işin içine girince hayır denilmeyecek bir yapım ortaya çıkmasını beklemiştim. Nitekim ilk dakikalarda beni şaşırtmadı.
O kadar film izledim ancak bunun kadar güzel başlayıp, sonunda batıran bir film daha görmemişimdir. Bu kadar orjinal bir başlangıç yapıp, sonunda nasıl batırmış yönetmen ben anlayamadım. Daha doğrusu anlamak istemedim. Sonu da sürpriz olsun sizin için...
En önemli özelliği ise katilimizin çok orjinal olmasıydı. Cinayetleri işlerkenki soğukkanlı davranışları, kurbanlarına bir sanat eseri gibi yaklaşması, belli bir amacının olması ve ona göre hareket etmesi, filmi kült filmlerden birisi haline getirebilirdi. Ancak sonlara doğru batırılan bir senaryo olunca filminde tadı kaçtı.
Tavsiye eder miyim? Eğer sonunda bana küfür etmeyecekseniz izleyin derim. Ancak çok bir beklentiniz olmasın. Peri'nin notu ise 10 üzerinden 6...
Son olarak bir not; Alan Rickman'ı kızıllarla bir araya getirme gibi bir dertleri var sanırım. HP'deki Lily'de kızıldı, burdaki kızı Laura da kızıl olduğuna göre eşi de kızıldır diye düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ben de aynı şeyleri düşünmüştüm film için, başı ne kadar kaliteliyse sonu o kadar aptalca:)
YanıtlaSilSonu iyi bitse sanırım en iyilerden ilk ona girerdi.
YanıtlaSilben filmin sonundan bişey anlamadım noldu filmin sonunda tam olarak:S bi de kızıl saçlı bi kız vardı mavi gözlü ona ne oldu?? bazı partlar çıkmadı da bende size sorayım dedim... blogunuzda da merak edip izlemiştim filmi:)
YanıtlaSilO kız da ölüyor. Çocuk da parfümünü tamamlıyor ama sonunu çok kötü bağlamışlar. Çocuk durduk yere ortadan kayboldu. Saçma sapandı anlıyacağın.
Silo kıza da mı kıydı ben de belki aşık olmuştur da öldürmez diye düşünmüştüm. sonu cidden berbat nasıl kaybolduysa artık :S cok tşkler cvp için
YanıtlaSilçocuk ortadan kaybolmuyor, insanlar tarafından canlı canlı yeniyor. bu bir roman uyarlaması bu arada.
YanıtlaSilFilmde öyle bir anlatılmış ki sanırsın çocuk kayboldu ortadan. Fizik kuralları da alt üst oldu haliyle. :)
SilHahaha baktım eşininde saçları kızıl! :D
YanıtlaSil