25 Mart 2011 Cuma

Bir Ugly Betty Klasiği


Erkekler bilmese de sokaktan hangi kadını çevirip sorsanız eminim bu diziyi  biliyordur. Ya Brezilya, ya Amerika ya da Türk versiyonunu...

Dizinin konusu neydi peki? Hep birlikte hatırlayalım.

Betty, kendi halinde, çalışkan, başarılı, iyimser ancak güzel olmayan bir kızdır. Bir gün büyük bir şirkette patronun asistanı olarak çalışmaya başlar. Ancak sorun şu ki patronu tam anlamıyla bir playboldur ve ondan nefret etmektedir. Betty de tam aksine patronuna sırılsıklam aşık olmuştur. Dizide bu ikili arasında zamanla oluşan duygusal bağ anlatılmaktadır.

Ugly Betty'nin macerası ilk olarak Brezilya pembe dizilerinden Betty La Fea ile başladı. Dizileri kendi ülkelerine ithal eden uyanıklar çirkin, fakir kız-yakışıklı zengin erkek çiftinin çok tutulduğunu görünce kendi versiyonlarını da yayına hazırladılar. Ülkemizde de bir dönem yayınlanan "Sensiz Olmuyor" adlı dizide Çirkin Betty'nin bizdeki versiyonudur.

Ben Brezilya versiyonunun bir kısmını, Amerikan versiyonunun ise 4 sezonu izleyip bitirmiş biriyim. Her ikisinin de kendi açısından güzel ve kötü yanları vardı. Sadece bir-ikisini söyleyecek olursam;

- Amerikan versiyonundaki Betty aslında patronuna aşık değildir. Daha çok onun arkadaşı, en yakın dostu gibidir.


- Amerikan versiyonunda Betty'nin birkaç erkek arkadaşı olmuş ve hepsini kendine göre sevmiştir. Patronuna körü körüne aşık olmamıştır. En azından aşk bakımından deneyimlidir.


- Brezilya versiyonundaki Betty gerçek anlamda çirkindir. Öyle yüzüne güzüne bakılacak cinsten değildir. Bu yüzden işler onun için daha zor olmaktadır.


- Amerikan versiyonundaki Betty daha hayat doludur. Hayata kendi pembe gözlüklerinden bakar. Diğer versiyonda ise daha içine kapanık, kendine dönük bir kişiliği vardır.

Ben şahsen Brezilya versiyonunu komik bulsam da Amerikan versiyonu daha çok hoşuma gitmişti. Betty'nin sevgilileri olması, hayat dolu hali, zaman içinde yavaş yavaş değişim göstermesi ve en sonunda Daniel'ın ona aşık olduğunu bile fark edememesi gerçekten beni can evimden vurmuştu.

Amerikan versiyonunda ayrıca yan karakterlere de yeterince yer verilmesi, sürekli iki karakter arasında gidip gelinmemesi, dahası komedi olsa da arada dramı da dozunda bırakarak vermeleri bence dizinin artılarından biriydi.

Biz Türk insanı olarak fakir kız-zengin çocuk karakterlerine zaten bayılırız. Hatta küçük bir çocukken Türkan Şoray ve Ediz Hun'un başrollerini oynadığı bir sinema filminde aynen bu konu işlenmişti. O yüzden bizde ki Ugly Betty kültürünü ben, Brezilya versiyonundan daha da eskiye dayandırırım.

Zaten yayındaki Türk dizilerine bakarsak hala etrafımızda Ugly Betty'ler var. Her zamanda olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Peki siz Ugly Betty'ler hakkında ne düşünüyorsunuz? Gerçek hayatta onlardan var olması mümkün mü?

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...